Üniversitemiz İlahiyat Fakültesi tarafından “Gazze: Küresel Vicdan, Siyonist Plan ve Bizim Sorumluluğumuz” adlı bir panel gerçekleştirildi.
İlahiyat Fakültesi Çok Amaçlı Salon’da gerçekleştirilen panelde, Gazze’deki insani kriz, uluslararası vicdanın rolü ve İslam coğrafyasının bu konudaki sorumlulukları, akademisyenler tarafından bilimsel bir zeminde detaylıca ele alındı.
Moderatörlüğünü İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdurrahman Altuntaş’ın yaptığı panele Dr. Öğr. Üyesi Erdinç İçten; “Siyonizm Ekseninde Gazze”, Dr. Öğr. Üyesi Muhammet Cemal Şahinoğlu; “Mavi Marmara’dan Sumud’a Küresel Vicdan” ve Arş. Gör. Furkan Ustakurt; “Gazze Özelinde Sorumluluklarımız” başlıklı sunumlarıyla konuşmacı olarak yer aldı.
Küresel ölçekteki insani krizlere akademik bir bakış açısı getirmek amacıyla düzenlenen panelin açılış konuşmasını Rektörümüz Prof. Dr. Oktay Yıldız yaptı. Rektörümüz etkinliğin düzenlenmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek üniversitemizin sadece bilgi üreten değil, aynı zamanda toplumsal olaylara duyarlılık gösteren, etik değerlere sahip çıkan bir kurum olduğunu vurguladı.
Konuşmasında devamında Rektörümüz Prof. Dr. Oktay Yıldız şunları söyledi: “İnsanlığın en büyük sınavlarından birinin adı haline gelen Gazze üzerine konuşmak üzere bir araya geldik. ‘Gazze’ artık sadece bir coğrafya değil, insanlığın vicdan terazisi, adalet duygusunun ölçüsü haline gelmiştir. Bu panel, özellikle genç nesillerin dünya meselelerine eleştirel bir gözle bakabilme yetisini geliştirmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Dünya ve medeniyet inşasını konuşurken insanların, masum insanlığın öldüğü bir coğrafyanın içerisinde esasen medenileşmeyi, medeni olmayı hiçbir zaman zikredemez. Bugün insanlığının vicdanında en büyük yaralardan bir tanesi olarak tarihe geçen ve soykırımın en büyük örneklerinin yaşandığı bir tarihte bizler de maalesef bu soykırıma şahit etmekteyiz.
Dünya dijital ilerlemelerle, medeniyetin gelişmesiyle, bütün hastalıklara dertlere devaların bulunduğu bir coğrafyada koşarken insan onuru, yaşam hakkı ayaklar altında ezilmiş ve yok edilmiş durumdadır. Bugün üniversiteler eğitim öğretim, araştırma geliştirme ve toplamsal katkı misyonu dışında en önemli misyonlarından bir tanesi bu yıl ülkemizde Gazze’de olan haksızlıklara karşı duruş olmuştur.
Bu bağlamda, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığımızın 2024-2025 Akademik Yılı'nın ilk dersini ‘Gazze’ konusuna ayırması büyük bir anlam taşımaktadır. Yükseköğretim Kurulu tarafından yayımlanan mesajda, ‘Gazze’de yaşananlar bir insanlık suçudur ve yükseköğretim camiası olarak bu suça sessiz kalamayız.’ ifadesiyle üniversitelerin bu süreçteki sorumluluğu net bir şekilde ortaya konmuştur. Aynı şekilde, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan da defalarca Gazze meselesinde Türkiye’nin tavrını ortaya koyarak, ‘İsrail’in saldırıları bir soykırımdır. Türkiye olarak her zaman Filistin halkının yanında olmaya devam edeceğiz.’ sözleriyle milletimizin vicdanını ve kararlılığını tüm dünyaya ilan etmiştir.
Biz görmüş olduğumuz bu haksızlığı elimizle düzeltemediğimiz yerde hiç olmazsa dilimizle ve kalbimizle bunun karşısında durmamız gerektiğini biliyoruz. Üniversitelerin asıl vazifelerinden bir tanesi eğitim verdiği öğrencilerine, araştırma yaptırmış olduğu araştırmacılarına dünyada değişik ortamlarda gerçekleştirdiği panel, sempozyum ve bilimsel oturumlarda Gazze’deki sessiz çığlığı dile getirmesi, haksızlığa karşı dik duruşu sergilemesidir. Bizler de üniversitemizdeki bütün hocalarımıza ilk derslerinde öğrencilerimize bu Gazze’deki zulmü, haksızlığı dile getirmek, farkındalığı oluşturmak ve dünyada bu zulme sessiz kalanlara göstermek üzere Türk yükseköğretimimiz o anda çok ciddi bir tepki göstermiştir. Binlerce şehidin olduğu Gazze coğrafyasında yaşananlar gerçekten dünya ayıbı olarak kalacaktır. Bu ayıbı yapanlar zaten zalim olarak teşhir edileceği gibi bu ayıba sessiz kalanlar da en az onlar kadar bu zulme ortak olacaklardır. Böylesi toplantılar birer farkındalık, insanlık tarihinde mazlumların uğramış olduğu zulme karşı Türk yükseköğretiminin dik duruşunu gösteren toplantılardır. Bu vesileyle de gerçekleştirilen bu panelden dolayı İlahiyat Fakültemizi ve emeği geçen tüm akademisyenlerimizi tebrik ediyorum.”
Panelin moderatörlüğünü üstlenen İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdurrahman Altuntaş ise konunun akademik ve ahlaki ehemmiyetine vurgu yaparak; “Gazze meselesi, basit bir bölgesel çatışma değil; insanlığın vicdan sınavıdır. Bizler akademisyenler olarak, bu acının tarihsel, siyasi ve ilahi boyutlarını tahlil etmekle ve hakikati cesurca dile getirmekle sorumluyuz.” ifadelerini kullandı.
Panelistler, Gazze’de yaşanan dramın tarihsel, siyasal ve hukuki arka planını, Batı’nın küresel vicdanındaki kırılmaları ve Siyonist ideolojinin bölgedeki etkilerini sunumlarında detaylı bir şekilde dile getirdi. Ayrıca, Müslüman toplumların ve akademik camianın bu trajedi karşısında ne tür sorumluluklar alması gerektiği üzerine kritik değerlendirmelerde bulunulmasıyla panel sona erdi.
- Gösterim 13
- Toplam 7